19 Kasım 2010 Cuma

Silikon Protezler

Ameliyat tekniklerinin çeşitliliğine paralel olarak silikonlarında çok farklı fiziksel özelliklerini olduğunu söyleyebiliriz.

• Yuvarlak
• Anatomik ( damla )
• Koheziv jel
• Serum doldurabilir silikonlar
• Düz yüzeyli
• Düzensiz yüzeyli
• Yüksek-orta-düşük profilli silikonlar

Silikon implantlar birer sentetik materyaldir, vücudumuza ait olmayan hangi şey için mükemmel veya ideal kelimesini kullanabiliriz? Ancak yaklaşık 200 yıllık en iyi meme büyütme ameliyatı arayışında en modern ve en güvenli ameliyat tekniğinin günümüz teknolojisi ile üretilmiş silikon implantlar ile gerçekleştirilebileceğini söyleyebiliriz.

Belli dönemlerde, belli tip silikonlar trend olur ve hastalarımız bu trende ayak uydurmak adına, avantaj ve dezavantajları sorgulamaksızın “ şu tip silikon istiyorum”, veya “çevremdeki arkadaşlar bu silikon modelinin çok doğal netice verdiğini söylüyorlar” diye isteklerle gelirler. Ancak geçmiş yıllar incelendiğinde hep bir dönem trend olan silikonun avantajlarının yanısıra dezavantajlarının da ortaya çıktığını görürüz. Bir zamanlar meme büyütme ameliyatı için başvuran hastaların çoğunun “damla silikon istiyorum” demesi bunun tipik örneğidir. Oysa bugün kabul gören görüş; damla silikon diye bilinen anatomik protezin, meme üst bölümünde yeterli dolgunluk sağlayamayacağı, özellikle hafif sarkık göğüsler için daha uygun olacağı yönündedir. Aynı şekilde ilk üretildiği zaman büyük ilgi gören yüksek profilli silikon protezlerin zaman içinde (taban genişliklerinin de az olması nedeniyle) her hasta için estetik neticeler sunmayacağı ortaya çıkmıştır. Hatta tecrübeler ; bu tip silikon protezlerin , yüksekliklerine bağlı olarak meme dokusuna yaptığı baskı ile zamanla üstünde bir örtü görevi gören dokularda incelmeye neden olduğunu , böylece zamanla elde edilmesi beklenen yükseklik kadar doku kalınlığının kaybedildiğini göstermiştir. Dolayısıyla bir plastik cerrah silikon seçimini yaparken (beklentileri analiz ettikten sonra), hastanın vücut özelliklerinden memedeki sarkma miktarına kadar bir çok özelliğe bakar.

MEME SİLİKON İMPLANTLARI İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER
Silikonlar şekillerine göre yuvarlak ve anatomik , içeriklerine göre koheziv jel ve serum fizyolojik dolumlu, yüzey özelliklerine göre düz yüzeyli ve pürtüklü yüzeyli olanlar, yüksekliklerine göre ise yüksek, orta ve düşük profilli silikonlar diye sınıflandırılır. Bütün bu çeşitlilikte silikon implantın hangisinin sizin için uygun olacağına meme anatominize ve beklentilerinize bakılarak karar verilir.

DÜZ YÜZEYLİ SİLİKON JEL İÇERİKLİ İMPLANTLAR
İlk olarak 1962 yılında Cronin tarafından bulunmuş ve ardından Dow Corning firması tarafından üretimine başlanmıştır. Bu protezlerin tabanında protezin göğüs duvarına daha iyi tutunmasını sağlamak için dakron parçacıkları konulmuştur. Ancak ilk zamanlarda oldukça popüler olan bu protezin kullanımı sonraları yüksek oranda kapsül kontraktürü vakalarına rastlanınca terkedilmiştir. Kapsül kontraktürü nedeni olarak olarak silikonun dış kılıfının, içerideki silikonun dış ortama kaçağını tam olarak önleyememesi suçlanmıştır.
Bu gün teknolojik gelişme ile birlikte içerisinde jel bulunan silikonlar içeriğindeki jelin akışkanlığının olmaması ve dış zarın silikon jelin geçirgenliğini önleyecek kapasitede olması nedeniyle daha güvenli bir şekilde kullanılmaktadır(Akışkan olmayan bu jele koheziv jel adı verilmektedir).

DÜZENSİZ YÜZEYLİ SİLİKON İMPLANTLAR
Düzensiz yüzeyli silikonlar , yabancı bir ek madde kullanılmaksızın düz yüzeyli protezlerin yüzeylerinin, silikonun fiziksel yapısında değişiklik yapılması ile elde edilirler. Amaç silikon implantın yüzeyine paralel olarak uzanım gösteren kollajen liflerinin yönlerini değiştirerek kapsül kontraktürü oluşmasını önlemektir. Cerrahi teknik olarak 2 noktada dezavantajı vardır; birincisi, kaygan yüzeye sahip olmaması nedeniyle yerleştirirken düz yüzeyli silikonlara göre daha uzun bir kesi yapmak gerekir, ikincisi ise dokulara tutunması daha yüksek miktarda olduğu için revizyon operasyonlarında silikonun çıkarılması daha zordur. Düzensiz yüzeyli silikon kullanıldığında düz yüzeylilere göre 2 kat daha fazla ameliyat sahasında kan birikimi(hematom) geliştiği öne sürülmüş, bunun nedeni olarak şu teori savunulmuştur: “düz yüzeyli silikonların baskı yaptığı yüzeyinin daha geniş, düzensiz yüzeyli silikonların ise yüzey baskısının ise daha az olduğudur , daha küçük yüzey kanama odaklarına daha az basınç demektir”. Ancak bu teorinin pratik uygulamadaki geçerliliğine rastladığımı söyleyemem. Düzensiz yüzeyli silikon implantlarda görülme olasılığı daha yüksek olan ve rippling diye adlandırdığımız katlantıların dışarıdan hissedilmesi, yetersiz büyüklükte cep hazırlanması ve silikonun bu cebe tam olarak yerleşememesi ile ilişkilendirilmiştir. Fakat bu daha çok cerrahi tekniğin iyi olmaması ile ilgilidir. Sadece burada düz yüzeyli silikon protezlerin şöyle bir avantajından bahsedilebilir; yüzeylerinin kayganlığından dolayı, baskı ve masaj ile arzu edilen şekli kazandırmasını sağlamak pürtüklü yüzeyli silikonlara göre daha kolaydır.

SERUM DOLUMLU SİLİKONLAR
İlk olarak 1967 yılında Jenny tarafından tarif edilmiştir. Ancak tüm teknolojik gelişmeye rağmen, cerrahlar arasında zamanla hacim kaybının(serum kaçağına bağlı olarak)olduğu görüşü hala varlığını korumaktadır. Zamanla serum kaçağının olması silikon protezin dış yüzeyinde katlantı oluşmasına ve bunun hasta tarafından deri altında hissedilmesine neden olmaktadır.

YUVARLAK VE ANATOMİK SİLİKONLAR
Silikonlar şekillerine göre anatomik( damla) ve yuvarlak silikonlar diye ikiye ayrılır. Yuvarlak silikonları daha çok kas altı plan için , anatomik protezleri ise daha çok kas üstü planlar için kullanıyoruz. Anatomik protezler arzu edilen meme şeklini andırdığı için direkt meme ile uyumlu bir şekil ve büyütme etkisinden faydalanılır(özellikle düşük miktarda sarkmanın olduğu yani ek olarak dikleştirmenin gerekmediği durumlarda tercih edilir). Aynı zamanda anatomik silikon protezler ile silikonun memeyi dikleştirme etkisinden de faydalanılır. Ancak kas altı plana yerleştirilen anatomik protez, kasın silikona yaptığı baskı ile dekolte bölümünde daha düşük miktarda büyütme etkisi sağlar. Bu yüzden kas altı planiçin daha çok yuvarlak tip silikonlar tercih edilir.

Yüksek, orta ve düşük profillerine göre sınıflandırılan protezlerin seçiminde göğüs çapının genişliği büyük önem taşımaktadır. Özellikle dar göğüs çapına sahip olanlarda yüksek profilli silikonlar tercih edilirken, geniş göğüs çapına sahip olanlarda silikonun taban genişliği daha fazla olduğu için orta profilli silikonlar tercih edilir.
Meme anatomisi ile uyumsuz çapta bir silikon kullanmak (ister çok dar olsun ister çok geniş) estetik olarak kabul edilemeyecek neticeler doğurur. Çok geniş taban çapına sahip bir protez kullanılması “çift meme” görünümüne yol açar. Yuvarlak silikonların kas üstü plana kullanılması estetik olmayan neticeler ortaya çıkarabilir, sarkmış memeler için ise kas altı plana protezin konulması( bu problem bu gün “dual plane” adı verilen teknik ile giderilmiştir) gene çift meme oluşmasına neden olabilir.

Görüldüğü gibi; silikon seçiminde ve meme büyütme ameliyatında siyah-beyaz diye bir sınır yoktur.O kadar çok ihtimal, avantaj-dezavantaj değerlendirmesi var ki bu durum ameliyat öncesi görüşme-muayene-planlama’nın ameliyat sürecinin en uzun kısmını oluşturması gerekliliğinin önemini bize gösterir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder